Ayancık Yazı

Kaşlarin karasında Uyut beni arasında Gel beraber olalım Uykunun arasında Odun olmaz budaktan Öpsen beni yanaktan Zehir olsan içerim Altın sırma çanaktan Maltepe’den fatsaya Uçsam konmaz olurum Istefanda arasam Pazarcikta bulurum Kestanenin dikeni Aç içini gör beni Kahve gözlerim güler Görsem güzel yüzünü Aktım çayın tasindan kavuştum denizlere Şimdi köprü başından Hasretim gözlerine Anan severdi beni Babanla uyuşmadık Adam ikna olmadı Sevgilim kavuşmadik Sultan oldun sarayda Bir çatı veremedim Çok eskiden bu ayda Kaçalım diyemedim Sevdamız kara imis Daha soğuk Çangaldan Gençlik gelip de geçmiş Kül topladık mangaldan Üstümuze düşerken Cangalin ayazı Yine sensiz geçirdik Ayancık ta bu yazı Çamurcadan öteye Günes düşmez üstüme Senden başka sultanın Yeri yoktur gönlümde Harzana düzünde Yesek ayran kebabi Çatır çatır çatlatsak Düşman ile ahbabı. Ayancik köyünde Güzeller ateş yakar Fabrika bacasından Güvercinler uçar Dilimde türküler Sana yakar ağlarım Hasretin yüreğimde Ciğerimi dağlarım İ̇skelenin ucundan Baktım serin sulara Rabbim sabırlar versin Benim gibi kullara Kayalara vuruyor Dalgalı karadeniz Asır geçti habersiz Kavuşmadi bendeniz İ̇skelenin demiri Söyle paslı mısın Kerem yoldaşım olur Yoksa sen aslı mısın Midyelerin içinde Sen bir inci misin Ayancik’in düzünde Kız birinci misin Şadırvanın suyundan İçmedim kana kana Sabun çiçeklerini Takmadım iki yana Kestanenin balindan Şeker düşer dilinden Hasret beni çürütür Hekim bilmez halimden Çekerim cezami bilmediysem sevdayı Sen Yoksan sultanım Neyleyeyim dünyayı . Örenseden bakinca Denizi göremedim Rüzgar vurdu yüzüme Kokunu alamadim. Çuvalında mısır var Aramızda asır var Pulum olsa ne yazar Sırtımda hasır var . Keşkek yedik bi tastan Çıkardın beni baştan Seni sorar oldum Sarı kızdan karabaştan. Gömleği keten bezi Ay gibi parlar yüzü Hasret geldi başa Gece etti gündüzü .